İktidar cephesinde “Atalay’ın Gezi davası kapsamında 18 yıl ceza aldığı ve hükmün kesinleştiği” belirtilerek AYM’nin verdiği “hak ihlali kararının” mevcut anayasanın 85. maddesindeki milletvekilliğinin kesin hüküm giyme halinde düşmesini düzenleyen hükme aykırı olduğu belirtiliyor.
Atalay kararı ile birlikte AYM’nin yapısında anayasal düzenlemenin “şart olduğu” da tartışılıyor.
‘ÖZEL STATÜ’
1 Ekim’de yeni yasama yılına başlayacak olan TBMM’nin ilk gündemlerinden birini “yeni anayasa” çalışmaları oluşturacak.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, yasama dönemi kapanmadan Meclis’te grubu bulunan tüm siyasi partileri ziyaret etmiş ve anayasa ile ilgili yapılacak çalışmalara katkı sunmalarını istemişti. Kurtulmuş, 1 Ekim’deki yasama yılını işaret ederek Meclis’in bu konuda gerekli çalışmaları başlatacağının da işaretini vermişti.
İktidar cephesinde, yeni anayasa çalışmaları kapsamındaki çalışmalarda “AYM’nin yapısı ile ilgili tartışmaların da ele alınabileceği” belirtiliyor. MHP’nin, daha önce hazırladığı 100 maddelik anayasa değişikliği teklifinde de AYM’nin “yüksek mahkeme” değil, “özel statülü mahkeme” olarak düzenleniyor. İktidar kanadı da bu düzenlemeye erkler arasındaki tartışmaya son vermek için sıcak bakıyor.