Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Aile kurumunun güçlenmesi, aile değerlerinin korunması ve aile bireylerinin sorunlar karşısında iyilik halinin arttırılmasını içerecek şekilde Ailenin Güçlenmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı’nı önümüzdeki dönemde hayata geçireceğiz.” dedi.
Göktaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2024 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Kadınların istihdam ve iş gücüne katılımını arttırmanın her zaman öncelikleri olduğunu belirten Göktaş, genel istihdam oranı yüzde 12 artarken kadın istihdamını yüzde 25 oranında artırdıklarını söyledi.
Göktaş, bunu asla yeterli görmediklerini ve bu nedenle kadın istihdamını korumak ve kadınların iş gücüne katılımını teşvik etmek amacıyla önemli düzenlemeler gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Kadınlar için kısmi ve esnek çalışma modelinin yaygınlaştırılmasını çok önemsediğini kaydeden Göktaş, “Başlatacağımız yeni çalışmalarla Türk kadınının ekonomi, sosyal, sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda daha da güçlü kılacağız.” dedi.
Bir milletvekilinin kadın konuk evlerini “sığınak” olarak nitelendirdiğine değinen Göktaş, “Hakikaten ben çok üzüldüm. Bir kadın konuk evinden nasıl sığınak olarak bahsedebiliriz? Bu, kadınları incitiyor. Kadınlar konuk evlerine sığınmıyorlar. Onları misafir ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Kadın haklarını savunmaya devam edeceğiz”
Göktaş, kadınlara verilen önemin sadece 25 Kasım ve 8 Mart ile sınırlanmaması gerektiğine işaret ederek “Kadınlar için yapılması gereken her türlü çalışmayı bir günlük yürüyüşle değil, kadının her gününü, her anını, her durumunu düşünerek planlıyor ve hızlı bir şekilde uygulamaya alıyoruz. Biz her daim alanlarda olacağız. Kadın haklarını durmadan savunmaya da devam edeceğiz.” diye konuştu.
Bazı milletvekillerinden “Bütçede kadının adı yok.” şeklinde eleştiriler geldiğini anımsatan Göktaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Kadın ve erkeklerin farklı öncelik ve ihtiyaçlarını gözeten bir anlayışla, kadın-erkek eşitliğine duyarlı planlama ve bütçeleme çalışmaları yürütüyoruz. Ülkemizde kadın-erkek eşitliğine duyarlı planlama ve bütçelemeyi sistematik ve sürdürülebilir şekilde geliştirecek bir model oluşturmayı hedefliyoruz. Bunu bizzat takip edeceğim. Proje kapsamında, bugüne kadar kamu yöneticilerine yönelik seminerler ile kamu görevlilerine yönelik teknik ve detaylı eğitim programları gerçekleştirdik. Eylem planımızla merkezi yönetim bütçesi içinde bulunan 4 alt programa kadın-erkek eşitliği analizi uygulayarak ilgili kurumlar için bir yol haritası hazırladık. Şimdi aynı çalışmayı 4 pilot belediyede yapıyoruz. Merkezi yönetim bütçesinde yer alan program ve alt programlarda kadınların güçlenmesine ilişkin göstergelerin sayısını 59’a yükseltmeyi başardık.”
Türkiye’nin, OECD genelinde kadın-erkek eşitliğine duyarlı bütçelemeyi uygulayan 23 ülke arasında yer aldığını belirten Göktaş, ilerleyen dönemde bu konudaki çalışmaları kararlılık ve gayretle sürdüreceklerini bildirdi.
“16-17 yaş grubunda evlenen kız çocuklarının oranını yüzde 73 azalttık”
Göktaş, erken yaşta evlilikle mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüklerini belirterek, “Meselenin hem hukuki altyapısı hem de sosyal boyutuna dair çalışmalar yapıyoruz. 2002 yılından bugüne 16-17 yaş grubunda evlenen kız çocuklarının oranını yüzde 73 azalttık.” dedi.
Türkiye’nin kadına yönelik şiddetle mücadelede dünyada eşi benzeri az bulunan bir hukuki düzenlemeye sahip olduğuna işaret eden Göktaş, “Bazı ülkelerin sözleşmesi var. Sözleşmeler, insan hayatını kurtarmaz, kanunlar kurtarır. İnsanları koruyan kanunlardır. Kanunuz yoksa, uygulamayı hayata geçiremiyorsanız sözleşmen var, sloganda mı kalsın? Slogan olursa uygulanacak mı? Kadınlardan ve çocuklardan sorumlu aile bakanı olarak dün olduğu gibi bugün de yarın da kadınları ve çocukları mağdur edecek hiçbir düzenlemenin ve uygulamanın yanında asla yer almayacağız. Yolunda gitmeyen şeyler varsa bunun takipçisi oluruz, düzenlemeye gideriz.” diye konuştu.
Bir milletvekilinin deprem bölgesine ait bir fotoğraf üzerinden eleştirilerde bulunduğuna değinen Göktaş, “Tek bir fotoğraf üzerinden olumsuz bir algı yaratılmasını asla kabul etmiyorum. Bu, bugüne kadar sahada yaz-kış demeden, soğuk demeden gecesini gündüzüne katarak büyük fedakarlıklarla görev alan çalışma arkadaşlarımızın hakkına girmektir. Devlet olarak nerede bir afet yaşanırsa yaşansın tüm imkanlarımızı depremden etkilen vatandaşlarımıza hızlı bir şekilde iletiyoruz. Aynı şekilde Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen vatandaşlarımıza da acil ve temel ihtiyaçların karşılanması amacıyla ivedilikle ödeneklerini aktardık. Bu kapsamda 1,85 milyar lira kaynak aktardık.” ifadelerini kullandı.
Bir milletvekilinin, Bakanlığın deprem bölgesinde sahada kaç çalışanı olduğuna dair sorusuna Göktaş, “1300 kişilik afet acil sosyal yardım, 17 bin 477 kişilik psikososyal ekibimizle 7/24 sahadaydık. Hala tüm ekiplerimizle birlikte aktif bir şekilde sahada çalışmalarımızı sürdürüyor ve vatandaşlarımıza destek olmaya devam ediyoruz.” yanıtını verdi.
“Deprem bölgesinde 2 bin 500 çocuğun DNA örneği alınmadan defnedildiği iddiası”nın dile getirildiğini belirten Göktaş, “Bu tür durumlarda dezenformasyonlarla hep birlikte mücadele etmeliyiz.” dedi.
“Amacımız, vatandaşımızın refahını iyileştirmek”
Sosyal yardımlardaki artışın, yoksulluğun göstergesi olarak sunulmasının doğru bir yaklaşım olmadığını vurgulayan Göktaş, tam aksine yoksullukla mücadelede en güçlü aracın sosyal yardımlar olduğunu söyledi.
Sosyal yardımlardan faydalananların yüzde 82’sinin çalışamayacak durumda olan vatandaşlardan oluştuğunu bildiren Göktaş, sosyal yardım kalemlerindeki artışın temel sebebinin, sosyal politikaların genişlemesiyle ilgili olduğunu dile getirdi.
Şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarının ihtiyaçlarının tespiti ve psikososyal destek sağlanması çalışmaları yürüttüklerini belirten Göktaş, 2022’de 105 bin 280, Ekim 2023 itibarıyla da 90 bin 242 ziyaret gerçekleştirdiklerini söyledi.
Göktaş, vatandaşların sosyal yardıma bağımlı olmalarını istemediklerini ifade ederek, çalışabilecek durumda olan ihtiyaç sahiplerine İŞKUR ile iş imkanı sunduklarını anlattı.
Göktaş, dünya nüfusunun yaşlandığını ve bunun da küresel bir olgu olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Yaşlılar için yürüttüğümüz politikalarımızın iki ana temeli bulunuyor. Biri bunlardan birincisi, yaşlı bireylerin toplumsal hayata aktif ve bağımsız bir şekilde katılımlarını sağlamaktır. İkincisi ise yaşlı bireylerin kendi sosyal çevrelerinden ayrılmadan ailelerinin yanında bakım ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Yaşlı Destek Programı ile yaşlı bireyleri ve aileleri destekleyecek şekilde evde bakım yardımı sunuyoruz. Bu destekleri artıracağız. Dünya Sağlık Örgütünün ‘Sağlıklı Yaşlanmanın 10 Yılı’ ana dokümanında iki yaşlı bakım uygulamalarımız yer aldı. Bunu mutlulukla söylemek istiyorum.”
Yaşlı bireylerin ailelerine destek olmak amacıyla 128 bin yaşlı birey için evde bakım yardımı ödemesi yaptıklarını kaydeden Göktaş, 38 bin 336 kapasiteli 458 huzur evinde 29 bin 901 yaşlı bireye hizmet verdiklerini söyledi.
“1,3 milyon kişiye bağımlılıkla mücadele eğitimi verildi”
Uyuşturucuyla mücadelede eğitim planlamasına dair sorular geldiğini belirten Göktaş, uyuşturucuyla mücadele konusunda 11 bakanlıkla işbirliği içinde yürüttükleri mücadeleyi daha da genişleteceklerini kaydetti.
Aile Eğitim Programı ve Yeşilay işbirliğinde yürütülen Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimleri kapsamında bugüne kadar 1,3 milyon kişiye eğitim verildiğini bildiren Göktaş, 2022 yılı itibarıyla eğitimlerin kapsamının genişletildiğini ve madde bağımlılığıyla mücadeleye alkol, tütün, kumar ve teknoloji bağımlılığı mücadele alanlarının da eklendiğini ifade etti.
Ailenin toplumun temel direği olduğunu söyleyen Göktaş, “Aile kurumunun güçlenmesi, aile değerlerinin korunması ve aile bireylerinin sorunlar karşısında iyilik halinin arttırılmasını içerecek şekilde Ailenin Güçlenmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planını önümüzdeki dönemde hayata geçireceğiz.” dedi.
Göktaş’ın konuşmasının ardından, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2024 bütçesi kabul edildi.
(Bitti)